Sapanca Gölü, Marmara Bölgesi’nin Doğu Marmara Bölümü’nde Sakarya il merkezinin 12 km batısında, İzmit ilçesinin ise 27 km doğusundaki tektonik kökenli bir tatlısu gölüdür.
Sapanca, Türkiye’nin Sakarya ve Kocaeli illerinde yer alan bir göldür. Doğu-batı uzanımlı olan gölün doğu kesimi Sakarya ilinin sınırları içerisindeyken, batı kesimi ise Kocaeli ilinin sınırları içinde yer alır.
Doğusunda yer alan Sakarya Nehri ve batısındaki İzmit Körfezi arasında, deniz seviyesinden 33 m yükseklikte yer alan gölün uzunluğu, doğu-batı doğrultusunda 16 km, eni ise kuzey-güney doğrultusunda 5 km’dir.
Gölün uzun dönem ortalama yüzölçümü 46,9 km²’dir ve su havzasının alanı da 296 km² olarak hesaplanmıştır. Gölün derinliği en çok 61 metredir. Göl merkezinde 40–50 metre derinliğinde bir düzlük bulunur. 50 metre ve 60 metre izobatları dar alan kaplar. Göl tabanı kuzeydoğu ve batıda yükselir. Göl tabanı kuzeyden, güneyden ve güneydoğudan fay kontrollü sarp çanak duvarları ile çevrilidir.
Sapanca Gölü’nün hacmi 1,7 km³dür. Ortalama derinlik 36 metredir. Çanağın en çukur yeri deniz seviyesinden 28 metre daha aşağıdadır. Göl seviyesinin değişiminde depremlerinde etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. En büyük seviye değişimi ‘1967 Mudurnu Depremi’ sonrası hesaplanmıştır.
Su kuşları
Göl çevresinde yıl boyunca yapılan gözlemlerde 12 takımdan 28 familyaya 69 kuş türü belirlenmiştir. Bu türlerden 29’u tüm mevsimlerde görülen yerli tür, 23’ü yazın görülen yaz göçmeni, 12’si kış göçmeni, 5’i bir defa rastlanan transit göçmendir. En çok tür 42 ile Nisan ayında, en az tür 26 ile Mart ayında sayılmıştır. Alanda görülen Pasbaş patka NT (neredeyse tehdit altında) koruma statüsünde, Dikkuyruk EN (doğal hayatta soyu tükenme tehlikesi çok büyük) statüsündedir. Kalan türler asgari endişe içerir (LC) grubuna dâhildir. Gölde bulunan türler incelendiğinde alanın önemli bir sucul ekosistem olduğu kabul edilmektedir. En yüksek tür sayısı yazın, kışın ise en yüksek birey sayısı gözlenmiştir. Göç yolunda olması, çok fazla tür ve bireyin burada barınması ve üremesi Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar listesine alınmasını gerektirmektedir. Göl içerisinde görmeye değer bir bitki yapısı ve balık türleri de mevcut dur.
Turna Balığı: Esocidae familyasını oluşturan etçil balık türlerinin ortak adı. Hepsi de Esox cinsine aittir. Füze şeklinde ama yan tarafları düz olan bir vücutları ve içeriye dönük ‘köpek dişleri’ ile dolu olan uzun, ördek gagasını andıran bir ağızları vardır. Sırt ve anal yüzgeçleri vücutlarının çok arka kısmında kalır. Genç yaşlardakiler yeşil, olgun yaşlara ulaşanların ise sarımsı kahverengi renkleri vardır.
Yayın Balığı : (Silurus glanis), Siluridae familyasından Avrupa’nın ikinci büyük tatlı su balığıdır. Yassı ve geniş kafası, geniş ağzı, dudaklarından sarkan iki uzun anteni ve çenesinden sarkan daha kısa dört anteni, kuyruğuna kadar uzanan alt-yüzgeci ve kafasının yakınında bulunan daha küçük bir sırt-yüzgeci vardır. Bayağı yayın balığı çok iyi duyma kabiliyetine sahiptir. Seksen yaşına kadar yaşayabilir.
Tatlı Su Kereviti: Astacoidea ile Parastacoidea üst familyalarından on ayaklı kabuklu türlerinin ortak adıdır. Tatlısu ıstakozu da denilen kerevitleri, Nephropoidea üst familyasından ıstakozlarla karıştırmamak gerekir. Kerevit sözü Türkçeye Yunancadan (καραβίδα) geçmiştir. Kerevitler (Tatlısu ıstakozları), yengeçler ve ıstakozlar (deniz ıstakozları) gibi diğer kabuklulara benzer şekilde çoğalırlar. Ancak, serbest yaşam sürdüren bir larva evresine sahip olmayışlarıyla onlardan belirgin bir şekilde ayrılırlar. Sapanca Gölü’nde ayrıca Yılan balığı, Tatlısu levreği, Çapak balığı ve Havuz balığı da yaşamaktadır.
Kanal Sapanca projesi
Sapanca Gölü tabanında tarihi yapılar da görmek mümkün. Günümüz ‘Kanal İstanbul’ projesinin benzeri İzmit Körfezi Sapanca Gölü ve tekrar Karadeniz’e bağlanan kanal projesi uzun yıllar önce yapılmaya çalışılmış.
İlk olarak Bitinya Krallığı devrinde I. Nikomedes (MÖ 281-246) tarafından, İkinci olarak Roma İmparatorluğu devrinde Vali Plinus (MS 99-117) tarafından, Üçüncü olarak Bizans İmparatorluğu devrinde Justiniaus (518 -565) tarafından gerçekleştirilmek istenmişse de her defasında değişik sebeplerden kanal projeleri başarısız olmuştur. İlerleyen zamanda 16. yüzyıldan başlayarak 19 yüzyıla kadar yapılmaya çalışılan kanal 8 padişah ve bir başbakan 1536-1999 yıllar arasında tüm çabalara rağmen gerçekleşemedi.
Bu noktada tüm dalgıç arkadaşlarımı Sapanca Gölü’ne dalış yapmalarını tavsiye ederim. Dalış tatlı suda olduğundan dalış bitiminde durulama yapmak gerekmiyor.
Metin: Cüneyt Keskin, fotoğraflar: Erdal Güler
KARTEPE DERGİSİ 3. SAYI