EN İYİ EĞİTİLEN AT, ÇERKESLER’CE EĞİTİLEN BİR ATTIR

1960’lı yıllarda büyükbaş hayvan sütüne itibar edilmez, süt mamülleri daha çok küçükbaş hayvan (koyun) sütünden imal edilirdi. Duraklar Süt Ürünleri’nin sahibi Nihat Durak, firması için gereken sütü dürüst ve temiz oldukları için Uzuntarlalı Çerkesler’den alırdı.

Mandıraya gönderilecek sütler Uzuntarla’da güğümlere doldurulur, dolu güğümler Hakule Hüseyin Pehlivan’ın atına bağlanarak mandıraya gönderilirdi.

Tek başına mandıraya gelen atın sırtındaki güğümler boşaltılır, boş güğümler tekrar atın sırtına bağlanır ve köye yollanırdı. Nihat Durak bu sistemi arkadaşı Şakir Balkı’ya anlatır: Şakir Balkı duyduklarına inanmaz: “Olur mu öyle şey!” der. Evet olur, olmuştur.

At mandıraya geldiğinde üstündeki güğümlerin boşaltılıp, boş güğümlerin yeniden üstüne bağlanması için ne kadar süre gerektiğini bilmektedir. Atın bu süre zarfında orada beklediğinden emin olmak için, aynı süre boyunca güğümler hiç boşaltılmadan beklenilmiş, at süre dolduğunda üstünde asılı duran dolu güğümlerle yeniden köye dönmüştür.

İşte o at, en iyi bildiği işlerden biri at eğitmek olan Çerkeslerce eğitilen bir attır.

Anlatan: Nihat Durak