SAMANLI DAĞLARI’NDA ALTIN SONBAHAR

Anadolu halkı tarafından ‘Çürük’ olarak isimlendirilen Ağustos ayının, yarısı yaz, yarısı da kış olarak nitelenir. Samanlı Dağları’nda ‘Çürük’ ayında başlayan güz mevsimi, ‘Pastırma Yazı’ sonunda (12-18 Kasım) Kartepe’ye düşen ilk kar tanesi ile sona erer. Üç aydan fazla bir süre, bu coğrafyada altın sonbahar yaşanır. Anadolu halk takvimi aslında iki mevsimden oluşur. 8 Kasım ile 5 Mayıs arasındaki süreç ‘Kış Mevsimi’, 6 Mayıs ile 7 Kasım arasındaki süreç de ‘Yaz Mevsimi’ olarak isimlendirilir. Bin yılların gözlemi, deneyimi ile oluşan Anadolu halk takvimi, içerisinde yedişer günlük pek çok süreç barındırır.

Kum zambaklarından güz çiğdemine

Samanlı Dağları da, bu yedişer günlük süreç içerisinde, pek çok süreçten geçer. Çürük ayı ile başlayan süreçle birlikte, Karadeniz sahillerinde sonbaharın ilk belirtisi olan kum zambakları filizlenir. Karadeniz kıyısında açan zambaklardan bir ay sonra da yüksek rakımlardaki sonbaharın bir diğer habercisi çiğdemler açar.

Göçmen kuşlar zamanı

Ağustos sonu ile göçmen kuşlar ilk önce Nil Nehri Havzası’na, oradan da Afrika’ya göçerler. Bu göçleri görünce, çocukluk yıllarımda babaannemin, babam okurken ezberlediği Zeki Tunaboylu’nun ‘Göçmen Kuşlar’ şiiri gelir aklıma:

“Gittiniz hep dizi dizi / Bıraktınız ülkemizi / İlkbaharda gene gelin / Unutmayın sakın bizi.

Gelmeden kış, yağmadan kar / Gidin gidin güzel kuşlar / Uzak güney illerinde / Bol yiyecek, bol güneş var.

Türkülerle gidersiniz / Kim gösterir size yol, iz? / Ürkütmez mi kalbinizi / Yüce dağlar, coşkun deniz?

Gökte olup sıra sıra / Kayboldunuz ufuklarda / Göçmen kuşlar, güzel kuşlar / Yine gelin ilkbahara…”

Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim

Eylül ayının sonlarındaki geyik böğrümü, kestane karası fırtınaları sonrasında, Ekim ayının ortasında yapraklar yeşilden sarıya döner. 20 Ekim ile 20 Kasım tarihleri arasında Samanlı Dağları’nda renklerin dansı başlar. Samanlı Dağları’nda sonbahar sanat, diğerleri sadece mevsim modunda kalır.

Kısalan günler, soğuyan sular

Günler kısalmaya, sular soğumaya devam eder. Her geçen gün biraz daha, biraz daha günler kısalır, sular soğur. Altın sonbaharda yapraklar gündüz güneşi gördükçe, gece de soğuğu yiyince, kızıldan kırmızıya döner. Cevizler, narlar, kestaneler ve mısırlar toplanır. Sobalarda yanan ateşin dumanı nazlı nazlı gökyüzüne ulaştıkça, Samanlı kırsalında kış telaşı başlar.

Renk yangınları

Kartepe’den başlayan sonbahar, Molla Yakup Çayırı’na, oradan Kuzuyayla ve Altıoluk Yaylası’na ulaşınca tüm sırt bölgelerinde renklerim yangını başlar, Karpuzpatlatan, Kirazdere, Yanıkdere, Balaban, Nüzhetiye, Yalakdere ve ismini sadece birkaç kişinin bildiği vadilere kadar iner.

Pastırma yazı

Pastırma yazı ile birlikte, Samanlı Dağları en renkli dönemine girer. Sarılar, kızıllar, turuncular, masmavi gökyüzünün altında, gözün görebileceği en güzel renkleri armağan eder.

Bu son değil elbet, yeni bir başlangıcın ilk günü. Samanlı Dağları, altın sonbaharın sonunda, gelinlik giymen için gün sayar…

Metin ve fotoğraflar: İsmail Şahinbaş

 

KARTEPE DERGİSİ 1. SAYI